Yağmursuz çamursuz ve de tozsuz poyrazdan hafif esintili bir hafta bizleri beklemekte. Hava sıcaklıkları da her geçen gün artacak artacak. Çarşamba-Cuma arasında yurdun kuzeyinde havalar biraz serinlese de yinede 15 derecelerde gündüz sıcaklıkları beklenmekte. Perşembe Cuma Marmara Ege bölgesinde yer yer yağışta olabilir ancak geçici ve hafta sonuna yine ısınma trendine gireceğiz. Antalya Cumartesi günü bu senenin ilk 25 derecesini görecek. Tabiki hocam çoktan gördük diyenler olmuştur ama bu gölgede 25, demek hafta sonu Antalyada güneşten yanmak mümkün elette yapabilirseniz halen 15-17 derece olan suya da girmeniz mümkün.
Özetle tozsuz, poyrazlı bir hafta bizleri beklemekte. Yani Sahra tozlarından dolayı astımdı allerjiydi tansiyondu boğaz yanmasıydı kalbinizdeki pırpırlanmalar gibi sorunların nedeni benim tozlar değil. Bir başka değişle hastalanırsanız bilin ki bu sizin asıl biyolojik derdiniz. Diğerleri Sahra ile depreşen ve de “poyramatik” ile geçiştirilebilecek dertler. Mesela allerjiniz eğer polenlerden dolayı ise ve de bu hafta allerji krizindeyseniz bilin ki sizin polenlere karşı hassasiyetiniz var. Yok her zaman tutar ama bu hafta tutmadıysa ama etrafta bol bol da çiçekler duruyorsa bilin ki sizin derdiniz Sahra tozları ve çarenizde “poyrazmatik” ilaca teste bir sürü kimysala hiç gerek yok. Etrafta görülen ve sanki sahra tozymuş gibi görüntü veren de şehrilerin kiri pisi, bakın ilk kez dedim neredeyse hava akımı olmayınca oluşan kir pis. Ama bu sene oluşan ilk kararlı yüksek basınç dalgası neredeyse, umarım yakın bir zamanda Karadenizde Marmara’da da sis bizlerle olmaz eğer oluşursa yerleşir kalır.
Birde şaşıyorum koca koca insanlara. “Nervoz” adı altında ne şaklabanlıklara imza atıyorlar. “o” yu özellikle yazdım, bize ne yahu bu nervozdan nereden çıktı bu, neden durduk yere hava kirliliğinden başka hiçbir işe yaramayan yanan lastiğin üzerinden atlayacakmışım, onca organik uçucu maddeyi soluyacağım ciğerlerime buram buram kanserojen olduğu kesin olan organikleri dolduracağım, yok kardeşim benim geleneklerime göreneklerime milli görüşüme göre resmi bayramım da dini bayramım da belli, onca senelik ananelerimiz gelenek göreneklerimiz ve bayramlarım değişmez.
Aklınız mantığınız ve de vijdanınız elveriyorsa siz yapın atlayın çakıştırın kırın yumurtaları ama benim defterimde yok böyle bir şey.
Gelin “baharı” bahar bayramında 1 Mayıs’ta kutlayalım, her zaman olduğu gibi.
Kırmadan dökmeden yakmadan, insan gibi, sevgi ile saygı ile.
Saygılarımla,
Cemal SAYDAM