Herkesin kış beklentilerini karşılamak elbette zor ama yurt genelinde kışı kar ile özdeşleştirenler için gayet verimli bir haftayı geride bıraktık. Hafta sonuna kadar Trakya’dan yurda girmek isteyen soğuk hava ile yurdun diğer yerlerini etkisi altına alan Sahra’nın ılıman havasının özellikle Trakya Marmara üzerinde itişip kakışmasını izleyeceğiz. Bugün(16 Aralık) kuzeydeki soğuk hava Trakya ve Marmara’da etkinliğini sürdürecek. Diğer yerlerde lodos ve kıble rüzgarları ılıman havayı ve etkili yağışları yüklenip gelecek. Cuma günü ılıman hava neredeyse tüm yurdu etkisi altına almış olacak. Lodos ve kıble rüzgarları dahada sertleşecek, karlar zamanla tamamen eriyip gidecek.Sahra tamamdır artık bu iş rehavetine kapılınca, serin hava 18 Aralık Cumartesi günü Trakya Marmara ve Ege’den yeni bir atağa geçecek ve yüksek yerlere yağış yine kar şeklinde düşecek. 20 Aralık pazar günü ise Sahra bu işi bitirmeli artık şu soğuk havanın ani ataklarından bıktım hesabı ile ani bir atağa geçecek ve etkili lodosu ile birlikte Ege’den yurda girecek ve soğuk havayı silip süpürecek. Soğuk hava ile uğraşmak Sahranın canına tak etmiş olmalı ki lodosu dahada sertleştirerek özellikle Ege ve Batı Akdeniz’de esip gürlemeye devam edecek ve 22 Aralık Çarşamba gününe kadar tüm yurtta sıcaklıkları çift haneli rakamların ilk basmaklarına kadar taşıyacak. Mesela hava sıcaklıkları Ankara’da 10, İstanbul’da 15 Antalya’da ise 18 derecelere ulaşacak. Ve elbette bol da toz gelecek, bu da yine sağlık sorunları demek olacak.
Toz ile bulutun aşklarının hikayesini de isterseniz artık “Havadan Tozdan” kitabımda daoyasıya okuyabilir doğanın bilmediğimiz öylesine kabullendiğimiz yanlarında nelerin gizli olduğunu anlayabilir ve onunla dahada barışık yaşamanın yollarını da bulabilirsiniz.
Tanıdığınız meteoroloji uzmanları varsa özellikle onların bu kitabı mutlaka ama mutlaka okumalarını ve bizleri havadan haberdar ederken neleri de söylemeleri gerektiğini öğrenmelerini sağlayın ki tozla bulutun aşklarını geniş toplum kesimlerine aktaralım.
Sağlıcakla kalın.
Saygılarımla
Cemal Saydam
acsaydam@gmail.com
-
Archives
- Mart 2016
- Şubat 2016
- Haziran 2015
- Şubat 2015
- Ocak 2015
- Aralık 2014
- Kasım 2014
- Eylül 2014
- Ağustos 2014
- Haziran 2014
- Şubat 2014
- Ocak 2014
- Aralık 2013
- Kasım 2013
- Ekim 2013
- Ağustos 2013
- Temmuz 2013
- Mayıs 2013
- Mart 2013
- Şubat 2013
- Ocak 2013
- Kasım 2012
- Ekim 2012
- Eylül 2012
- Ağustos 2012
- Haziran 2012
- Mayıs 2012
- Nisan 2012
- Mart 2012
- Şubat 2012
- Ocak 2012
- Aralık 2011
- Kasım 2011
- Ekim 2011
- Eylül 2011
- Temmuz 2011
- Haziran 2011
- Mayıs 2011
- Nisan 2011
- Mart 2011
- Şubat 2011
- Ocak 2011
- Aralık 2010
- Kasım 2010
- Ekim 2010
- Eylül 2010
- Ağustos 2010
- Temmuz 2010
- Haziran 2010
- Mayıs 2010
- Nisan 2010
- Mart 2010
- Şubat 2010
- Ocak 2010
- Aralık 2009
- Kasım 2009
- Ekim 2009
- Eylül 2009
- Temmuz 2009
- Haziran 2009
- Mayıs 2009
- Nisan 2009
- Mart 2009
- Şubat 2009
- Ocak 2009
- Aralık 2008
- Kasım 2008
- Ekim 2008
- Eylül 2008
- Ağustos 2008
- Temmuz 2008
- Haziran 2008
- Mayıs 2008
- Nisan 2008
- Mart 2008
- Şubat 2008
- Ocak 2008
- Aralık 2007
- Kasım 2007
- Ekim 2007
- Eylül 2007
- Ağustos 2007
- Temmuz 2007
- Haziran 2007
- Mayıs 2007
- Nisan 2007
- Mart 2007
- Şubat 2007
- Ocak 2007
- Aralık 2006
- Kasım 2006
- Ekim 2006
-
Meta